Merhaba Furkan...
Özleminin içimi yakıp kül ettiği şehit...
Bakışının gözümün önünden gitmediği...
Gözpınarlarımı kurutan...
Ağlatan, imanına hayran bırakan...
Gidişiyle ömrümü ikiye ayıran (F.Ö-F.S)
Yolun yolumdır dediğim...
Aynı adı paylaştığım...
Cümleleri tamamlamak zor geliyor aslında...
Yarım bırakmak geliyor cümleleri içimden...
Tamamlamamak...
Susmak...
Tek bir sözü haykırmak:
FURKAN...
Çok özledim artık diyebilmek...
-dı eki bu kadar mı ağır gelir insana...
Neden kullanırlar ki? Furkan bunu yapmışTI. Burda olsa şöyle derDİ. GelmişTİ.GezmişTİK... Niye kullanıp yakıyorsunuz
içimi? -Dı demeyin yaşıyor o hala... Ve geldi, gitti gibi şeyler yakar da Furkan GİTTİ! demek mahvediyor yüreğimi.Yardıma
koşmak için atan bir kalp... Furkan... Bir tarafı Kudüs'tü Furkan'In. Bir tarafı Gazze... Afrikaydı, Somaliydi... Mavi
Marmara başka seferler yapacaktır eminimki. Somali'ye gidecek belki. Kimler gider, o listeye kimler dahil olur bilmem
ama, 1 kişi belli. Furkan, hep o gemide. Somali'ye gidecek şimdi de Furkan. Gazze'ye... Afrika'ya... Pakistan'a... İnsanlığın
vicdanına. DOKTOR O... Yardım edecek mazluma. Gözünün bandı açıldığında sevinen çocukla sevinecek. O çocuğun mutluluktan
ağlayan annesiyle ağlayacak belki...
Her yüzyıl bir kahraman çıkarır derler ya hani. Furkan... 21.Yüzyılın Gazze yürekli kahramanı... Benim
de adım Furkan ama biliyorumki yanından dahi geçemem onun. Aynı adı paylaşmanın gururu ve layık olamamanın acısı,
utançlığı... Mazluma Furkan gerek Ya Rab... Yardım et nolur. Tur dağında Musa hatırına. Kudüs'te İsa hatırına. Medine'den,
Hira'dan, Sevr Mağarası'ndan kainatı aydınlatan Muhammed Mustafa (s.a.v.) Hatırına!
Cerrahpaşa Tıp açıldı Furkan. Giyecek Beyaz önlüğünü, takacak stetoskobunu. Koşacak ordan
oraya. DOKTOR O. Kiminin pas tutmuş kalbini imanıyla utandıracak belki. DOKTOR O. Gazze'de kundağı kefen olanları
görünce titreyecek kalbi...
Nereye baksam kanlar akıyor Ya Rabb...
Ölümün ne olduğunu bilmeyen bebekler ölümle tanışıyor...
Zalim yoruyor artık beni...
Biliyorum nice Furkanlar doğuyor, ama ne yana baksam cansız bedenler...
Şairin dediği gibi "Kan kokuyor toprak, genzimi yakıyor..."
Kundaktaki bebeğin bakışı yoruyor beni...
Eziyor bedenimi, un ufak ediyor sanki...
Diner mi yürekteki vicdan acısı...
Kiminin taşlaşan kalbi izin vermiyor gözyaşına,
Ama kundaktaki bebeğin ağlamaktan kuruyor gözpınarları...
Kundak da mı kefen olurmuş Ya Rabb...
Her taraf kan...
Her tarafta cansız bedenler...
Bitermi zalimin zulmü?
Yetiş Ya Rabb durduramıyorum ölümü...
Ne Doçent diyecem sana ne Prof.Dr.Furkan DOĞAN...
En güzel rütbeyle, yazım sana armağan:
ŞHT.DR.FURKAN DOĞAN...
Furkan KARADERİ
Malatya, 26.10.2011